Makaleler

Latin Amerika’da Dezenflasyon: Şili ve Peru Örnekleri – Refet S. Gürkaynak, Burçin Kısacıkoğlu

25,00

 1. Giriş 

Yirminci yüzyılın sonlarında gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerini birbirinden ayıran en önemli özelliklerden biri, gelişmekte olan ülkelerde kalıcı hale gelmiş olan yüksek ve oynak enflasyondu. Bu ülkelerde yıllık enflasyon zaman zaman üç haneli sayılara ulaşırken, bu düzeylere çıkmadığı zaman dahi sıklıkla %50’nin üzerinde seyretmiştir. 

Son otuz yılda, gelişmekte olan ülkeler enflasyon ile mücadelede önemli başarı elde ettiler. Bu makalede, sağlanan bu başarının nedenleri ve sonuçları Şili ve Peru özelinde incelenecektir. Bu (ve diğer) Latin Amerika ülkeleri, diğer gelişmekte olan ülkeler gibi, yüksek enflasyon ile mücadele etmiş, yaptıkları bir dizi reform ile enflasyonu kalıcı olarak düşürmeyi başarmışlardır. Bu reformların başında araç bağımsızlığı olan merkez bankalarının enflasyon ile mücadelede aktif rol almasının geldiği bugün yaygın olarak kabul edilmektedir (Bernanke (2005)). 

Bu yazıda merkez bankalarının bağımsız olarak fiyat istikrarını hedefleyebilmeleri için maliye politikasının sürdürülebilir olmasının ön şart olduğunu, kalıcı dezenflasyon tecrübesi olan ülkelerde bu ön şartın yerine geldiğini Şili ve Peru örnekleri üzerinden aktaracağız. 1990’lardan önce Latin Amerika merkez bankaları maliye politikalarını fonlamak zorundaydılar. Bunun bariz sebebi, o dönemlerde Latin Amerika ülkelerinin vergi toplama ve borçlanma kabiliyetlerinin oldukça kısıtlı olmasıdır. Artan para arzının getirdiği senyoraj geliriyle fonlanan genişlemeci maliye politikasının talebi körüklemesi bir yandan, bütçe açıklarına bağlı para politikasının nominal çıpa oluşturamamasıyla kontrol edilemeyen beklentilerin bozulması diğer yandan yüksek (zaman zaman da hiper) enflasyona neden olmuştur. 

Ek bilgi

SAYI

127

SAYFA ARALIĞI

12-19