Makaleler

Yerel Seçimler Yaklaşırken İstanbul Nasıl Kurtulur? – Bayram Ali Eşiyok

25,00

Türkiye’ye Tanzimat’la birlikte Batı’dan aktarılan yerel yönetimlerin tarihi 1,5 asırlık bir geçmişe sahip. Cumhuriyet’in kuruluşu ile birlikte 1930 yılında 1580 sayılı yasa2 çıkarılarak, modern anlamda belediyeciliğin temelleri atıldı. Cumhuriyet’in kuruluşundan 1950 yılına kadar olan dönemde ulus devletinin inşasına dayalı bir mekânsal anlayışın hâkimiyetinden söz etmek mümkün. Bu dönemde merkezî yönetimin yerel yönetimler üzerindeki ağırlığı son derece belirgindir. 1950-73 dönemini ise “her mahallede bir milyoner yaratmak” olarak ifade edilen ranta dayalı, pragmatist DP-AP belediyeciliği olarak tanımlamak gerekir. 1950’li yıllardan itibaren, siyasi otorite tarafından oy kaygısı ile gecekondulaşma, adeta teşvik edildi. Gecekondular, ancak ucuz işgücü ile tutunabilen (rekabet edebilen) sanayiler için maliyetlerin düşürülmesi anlamına geliyordu. 1950’li yıllarda Demokrat Parti’nin özellikle İstanbul’da giriştiği imar hareketi sonucunda gecekondulaşma ve sağlıksız kentleşme ivme kazandı; benzer bir yapı, izleyen yıllarda da artarak devam etti… Kısaca, Türkiye’nin 1950’li yıllardan itibaren hızlanan kentleşme pratiği, Batı Avrupa’nın kentleşme deneyimi göz önüne alındığında, plansız, programsız hızlı kentleşme anlamına geliyordu.

Ek bilgi

Sayı

İktisat ve Toplum Dergisi 99

Sayfa Aralığı

25 – 33