Ek bilgi
Sayı | İktisat ve Toplum Dergisi 174 |
---|---|
Sayfa Aralığı | 13-18 |
₺60,00
Ocak 2025’ten beri değişen Amerikan hükümetiyle dünyanın da yeni bir çağa olmasa bile yeni bir siyasal ilişkiler ağına doğru değiştiği ileri sürülmekte. 1977 – 1981 arasında başkanlık yapan Jimmy Carter’ın döneminde başlayan değerlere vurgulu olması hasebiyle liberal olarak adlandırılan ABD dış politikası, zaman zaman güç hesaplarının öne çıktığı realist (gerçekçi) olarak adlandırılan politikalara dönse de Donald J. Trump’ın ikinci kez başkan seçildiği dönemdeki kadar büyük bir değişiklik geçirmemişti. ABD, 1970’lerden itibaren Latin Amerika başta olmak üzere insan hakları, özgürlükler ve demokrasiye atıfta bulunan değerlendirme ve taleplerle müttefiklerine olduğu kadar hasımlarına da yaklaşmıştı. Bu konuda ne kadar tutarlı olduğu zaman zaman sorgulandı. Suudi Arabistan, Mısır gibi Orta Doğu’daki otoriter rejimlerle de, Çin ve Vietnam gibi Uzak Doğu’daki tek parti hükümetleriyle de, özellikle ticari ilişkilerini geliştirdiğinde, sanki insan hakları, özgürlükler ve demokrasi de o kadar önemle gündemde yer etmemekteydi. Ancak, liberal dış politika vurgusu tamamen de dışlanmamış, bir yumuşak güç kullanımı eğilimi hep gündemde yer etmişti. Oysa, Donald J. Trump’ın ikinci döneminde insan hakları, özgürlükler ve demokrasi vurguları hemen hemen tamamiyle ABD’nin dış politika gündeminden düşmüş gibi duruyor.
Sayı | İktisat ve Toplum Dergisi 174 |
---|---|
Sayfa Aralığı | 13-18 |