Ek bilgi
Sayı | İktisat ve Toplum Dergisi 175 |
---|---|
Sayfa Aralığı | 51-63 |
₺40,00
Demokrasinin ekonomik kalkınma ile ilişkisi, sosyal bilimler literatüründe yıllardır üzerinde durulan ve sıklıkla tartışılan bir meseledir. Aslında 2000’li yıllara kadar, demokrasinin iktisadi kalkınma üzerinde pek bir etkisi olmadığı, hatta olumsuz bir etkisinin olduğu, literatürdeki hâkim görüştü. Soğuk Savaş yıllarında iktisat yazını, modernleşme teorisinin çizdiği çerçevelere sadık kalarak, demokrasinin sadece gelişmiş toplumlarda işleyebileceğini öne sürmüştü. Bu yazının en temel bileşenlerinden biri kalkınmacılık düşünüydü. Kalkınmacılık düşünü, modernleşme kuramından derinden etkilenerek kapsayıcı siyasi kurumları henüz kalkın(a)mamış ülkelerin halkları için bir lüks olarak değerlendirmiş; önce iktisadi ve toplumsal kalkınmanın gerçekleşmesi gerektiğini, ancak bunların ardından demokrasinin uygun bir rejim olabileceğini, kalkınma olmadan batılı siyasi kurumların işleyemeyeceği tezlerini öne sürmüştür. Nitekim, Soğuk Savaş döneminin batı bloğunun politik yapıcılarının zihninde kimi açılardan oryantalist olarak da adlandırabileceğimiz bu düşünceler çok önemli bir yeri işgal etmiştir.
Sayı | İktisat ve Toplum Dergisi 175 |
---|---|
Sayfa Aralığı | 51-63 |