Ek bilgi
SAYI | 140 |
---|---|
SAYFA ARALIĞI | 4-6 |
₺10,00
Türkiye, otuz yıl içinde, yaşadığı sosyal ve siyasal değişimle geçmişte sahip olduğu ekonomik çerçevenin yanı sıra sosyal ve siyasal çerçeveyi de yavaş yavaş kaybetti.
1992 yılında Hazine’de müsteşar yardımcısıyken, ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısına yazılı bir İstikrar Programı sunmuş ve o raporda yapısal değişim ve bu değişime uyum sağlayabilmek için gerçekleştirilmesi gereken yapısal reformlardan söz etmiştim. Demek ki yapısal reformların gerekliliğini gündeme getireli otuz yıl olmuş. O raporda konu ettiğim yapısal reformlar ağırlıklı olarak ekonomik konuları kapsıyordu. Zaman içinde bu konu üzerinde çalışmaya, araştırma ve akıl yormaya devam ettim. Bir yandan da Türkiye, otuz yıl içinde, yaşadığı sosyal ve siyasal değişimle geçmişte sahip olduğu ekonomik çerçevenin yanı sıra sosyal ve siyasal çerçeveyi de yavaş yavaş kaybetti. Son on yılda yapısal reformlar üzerine hiç yazmadıysam sanırım en az yirmi yazı yazdım. Şimdi geriye dönüp baktığımda yazılarıma ekonomiyle başlamış olduğumu ve zaman içinde giderek sosyal ve siyasal konuların ağırlık kazandığını görüyorum. Bir başka ifadeyle, otuz yıl önce ekonomide birtakım reformlar yapılarak ve sosyal ve siyasal alanlarda bazı dokunuşlarla sistemin tümüyle reforma sokulabileceği kanısındayken bugün artık dokunuşların yetmeyeceğini, ciddi değişiklikler yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.