Ek bilgi
Sayı | İktisat ve Toplum Dergisi 4 |
---|---|
Sayfa Aralığı | 46 – 50 |
₺10,00
Cari açık, bütçe açığı, tasarruf-yatırım açığı! Uzun yıllardır birlikte yaşamaya alıştığımız üç açıklarımız. Dönem dönem küçülüp büyüseler de onyıllardır hep bizimle oldular. Türkiye ekonomisinin kronik sorunu olan bütçe açığından başlayalım. Merkezi yönetim bütçesi 1990’lı yıllarda GSYH’nın % 5,7’si, 2000’li yıllarda ise % 5,6’sı oranında açık vermiş. Bununla birlikte, 2001 kriz yılında % 11,9 gibi olağanüstü bir büyüklüğe ulaşan Merkezi Yönetim Bütçe açığı, izleyen yıllarda mali disiplin ve sıkı bütçe uygalamalarıyla GSYH’nın binde 6’sına kadar düştükten sonra krizle birlikte tekrar yükselerek 2009’da % 5,6’ya kadar çıkmış. 2010 yılında ise ekonominin toparlanmasıyla adeta patlayan ithalat ve tüketim harcamalarına bağlı olarak artan dolaylı vergilerin katkısıyla tekrar küçülerek % 3,6’ya inmiş. Hem ithalat hem de tüketim harcamalarındaki patlamanın ardında sıcak para girişinin mümkün kıldığı kredi genişlemesi olduğuna dikkate çekelim.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.