Ek bilgi
SAYI | 137 |
---|---|
SAYFA ARALIĞI | 63-72 |
₺10,00
Editörümüz Ömer Faruk Çolak’ın Sosyal Bilimciler Konuşuyor köşesinde bu ayki konuğu Harran Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nazım Kadri Ekinci. Prof. Dr. Ekinci, dergimizin Danışma Kurulu üyesidir.
Ömer Faruk Çolak: İktisat ve Toplum Dergisi’nin değerli okurları, Sosyal Bilimciler Konuşuyor köşemizin bu ayki konuğu Nazım Kadri Ekinci. Yine klasik sorumuzla başlıyoruz. Nazım Hocam, iktisatçı olmaya nasıl karar verdiniz, nasıl bir eğitim sürecinden geçtiniz?
Nazım Kadri Ekinci: Benim iktisatçı oluşum hem tesadüf hem zorunluluktan oldu. Liseden sonra mühendislik okumaya başladım ama sonra yurt dışına gittim. İngiltere’de bir üniversiteye girmek için A level sınavına girmek, yani çok yıl kaybı gerekiyordu. O arada bir üniversitedeki iktisat bölümü Türkiye’deki lise diplomasıyla kabul etti. O zamanki formasyonumuzla iktisat biraz yakın geliyordu; Marx’a meraklıydım, öğreniyordum. O zaman 20 yaşında bir şeyler öğrenmiştim kendimce ama iktisat deyince de emek teorilerini vs. daha iyi öğreneceğim düşüncesi vardı aklımda.
Buckingham Üniversitesi diye yeni kurulmuş bir üniversite vardı. Hatta dereceleri o zaman Türkiye’de tam olarak kabul de edilmiyordu, ben bitirene kadar edilmiş oldu. Bu şekilde bir-iki yıl kazandıktan sonra, arkasından yüksek lisans da yapınca, 1981’de Türkiye’ye döndüğümde iktisatçı olmuştum. Tabii iktisat bizim beklediğimiz gibi çıkmadı ama o zamanlar yine de fena değildi. O zamanki müfredatta epey farklı konular vardı. Marksist iktisat, Sovyet ekonomisi, planlama dersleri vardı, şimdi kalktı.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.