Para Politikasında Yeni Stratejiler: İş Çevrimlerinden Finansal Çevrimlere – Veysel Karagöl

Ekonomide işler her zaman arzu edildiği gibi gitmez ve ekonomik göstergelerde sık sık eğilimden sapmalar yaşanır. Makro ekonomik bir değişkendeki zaman içerisinde tekrar eden inişler ve çıkışlara (daralmalar ve genişlemelere) çevrim1 adı verilir. Çevrimlerin geçmişi, ahlaki değerlerle açıklanan iyi ve kötü yılların döngüsel hareketler yarattığı inancına sahip olan İbranilere kadar dayanıyor (Sedlacek, 2017). İktisat literatüründe ise ekonomilerin yaşamaya başladıkları krizler ile birlikte 1800’lü yıllardan itibaren yerini almaya başlıyor. O dönemlerde ticari aktivitelerde meydana gelen inişler-çıkışlar nedeniyle ticari çevrimler olarak anılsa da zaman içerisinde bunun yerine iş çevrimleri2 kavramı daha fazla kullanılıyor. İş çevrimleri eko-. nomin reel sektör tarafını, yani büyüme, tüketim, yatırım ve istihdam gibi reel faktörlerde meydana gelen çevrimleri temsil eden bir kavram. Bunlar içerisinde en çok kabul göreni Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH)… Çalışmalarda, ekonominin reel kesiminde meydana gelen dalgalanmaları çoğunlukla en makul biçimde GSYH’nin temsil ettiği söyleniyor. Bundan ötürü iş çevrimleri analizinde, genellikle reel GSYH’nin kullanıldığını görürüz. İş çevrimleri süre, şiddet ve boyut gibi özelliklerinin yanında neden ve sonuçlarıyla da uzun yıllardır tartışılıyor ve farklı iktisat okullarına mensup iktisatçılar tarafından başka başka yorumlara maruz kalıyor.