Ek bilgi
Sayı | İktisat ve Toplum Dergisi 109 |
---|---|
Sayfa Aralığı | 96 – 99 |
₺15,00
I. Sanayi Devrimi sonucunda gelişmiş merkez ülkeler ile çevre ülkeleri arasında derin yarılmalar ortaya çıktı. Latin Amerika ve Doğu Asya’da yer alan az sayıdaki ülke, 1960’lı yıllardan itibaren uyguladıkları ithal ikamesine dayalı planlı sanayileşme stratejisi sonucunda dünya sanayi üretim paylarını artırdılar… Keynesyen Altın Çağ boyunca yaşanan bu gelişme, Neoliberal Çağ ile sona erdi. Latin Amerika ülkeleri başta olmak üzere, Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı birçok çevre ekonomisi erken sanayisizleşme sorunu ile karşı karşıya kaldı. Çin mi? Çin neoliberal küreselleşme politikalarına teslim olmadan, planlama ve piyasanın senkronize olduğu bir kaynak tahsis modelini uygulayarak önemli yapısal gelişmeler kaydetti. Günümüzde Türkiye gibi sanayileşmeye geç katılan (late comer) ülkelerin teknoloji ve bilim üretme olanakları 1960’lı ve 1970’li yılların görece uygun uluslararası iktisadi koşullarına göre daha zor artık. 1960’lı ve 70’li yıllarda “Yeni Sanayileşen Ülke (NICs)” olarak tanımlanan birçok ülke, merkez ülkeler tarafından üretilen teknolojilere yetişmek için “tersine mühendislik-reverse enginnering” yoluyla yabancı ürünlerin taklidini yaptılar, sanayileşmenin ilerleyen aşamalarında ise yaratıcı taklide yönelerek sanayinin ulusal katma değer payını önemli ölçüde artırdılar.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.