Ek bilgi
SAYI | 131 |
---|---|
SAYFA ARALIĞI | 22-29 |
₺25,00
Yapılan araştırmalar, aile içi şiddet bağlamında cebri kontrolün, fiziksel veya cinsel şiddetin bir ön göstergesi olduğunu ortaya koymaktadır.
Kadınlara yönelik aile ilişkilerindeki veya özel ilişkilerdeki şiddetin yalnızca fiziksel ve/veya cinsel şiddetten ibaret olmadığı, şiddetin ayrıca psikolojik ve/veya ekonomik, çocuk yaşta veya zorla evlilikler, zorla kürtaj, zorla kısırlaştırma, kadınların cinsel açıdan sakatlanmaları (“kadın sünneti”), ısrarlı takip vb. biçimlere de büründüğü, günümüzde uluslararası ve bölgesel bağlayıcı belgelerle kabul edilmiş bulunmaktadır.
Nitekim BM Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Komitesi’nin 12 (1989), 19 (1992) ve 35 (2017) sayılı kadınlara yönelik şiddetle ilgili Tavsiye Kararları, BM Kadınlara Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesi (1993), Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkında Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi)1 (2011), aile ilişkilerindeki veya özel ilişkilerdeki şiddet dahil ev içi şiddeti ve kadınlara yönelik şiddeti yasaklamaktadır2. Söz konusu belgeler, kadınlara yönelik şiddetin toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık olduğu vurgusunu yapmaktadır.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.