Ek bilgi
SAYI | 135 |
---|---|
SAYFA ARALIĞI | 48-59 |
₺15,00
Türkiye’nin 2000’li yıllarda dünya ihracatında aldığı pay %1’e dahi ulaşamamıştır. İthalat dünya payı ise, ihracatın ithalat gereğinin yükselmesi sonucunda %1’in üzerinde seyretmekte, ithalata dayalı büyümeyi gündeme getirmektedir.
Türkiye ekonomisinde 24 Ocak 1980’de başlatılan liberalizasyon sürecini 1989 yılında her türlü sermaye hareketinin liberalizasyonunu sağlayan 32 sayılı karar izledi. Türkiye, herhangi bir hazırlık aşamasından geçmeden, düşük ve orta teknoloji yoğunluklu sektörler temelinde küresel katma değer zincirine eklemlendi. Finansal birikime dayalı neoliberal yeniden yapılanma politikaları imalat sanayi başta olmak üzere üretken sektörler üzerinde ağır tahribatlar yarattı. Ekonomide ticarete konu olmayan sektörlerin ağırlığı giderek artarken, üretim yapısını dönüştürecek sanayi politikalarının yerini günübirlik, bütüncül perspektiften ve yön duygusundan (planlamadan) yoksun politikalar aldı. Böylelikle ekonominin en dinamik sektörünü oluşturan imalat sanayiinin katma değer yapısı dönüştürülmeden (sanayileşmede derinleşme sağlanamadan), erken bir aşamada hizmetler sektörü daha da şişti ve Türkiye erken sanayisizleşme ve yoksullaştıran uzmanlaşma sorunuyla karşı karşıya kaldı…
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.