Fen Bilimleri

Mimarlığa Yarışanlar: Ulusal Mimarlık Yarışmalarında Gazi’li Mimarlar

0,00

Stokta yok

ÖN OKUMA İÇİN TIKLAYINIZ.

“Yarışma kazanmasaydım, belki gene serbest çalışabilirdim, fakat kendimi mimar gibi hisseder miydim bilemiyorum.” Cem Açıkkol “Zaman ayıran, kendini adayan, riski göze alan her mimar bence yarışmacı olur.” Mürşit Günday “Heyecan olmadığı zaman yaratıcılığın olmayacağını, bu nedenle heyecanınızı kaybetmemeniz gerektiğini düşünüyorum.” Hasan Özbay “Kazanacağım diye yarışılır ama bunun mutlaka kaybetme tarafının da olduğunu bilmek lazım. Çünkü değerlendirmeler sübjektiftir. İnsanın değerlendirdiği her şey sübjektiftir.” Yakup Hazan “Rüya ile fantezi arasında gezinti sadece yarışmacı olmak. Daha çok da çok güvenli bir sığınak benim için.” Murat Uluğ “Tasarlayan olmanın, yaratan olmanın tatmini, bu ancak yaşanarak öğrenilir. Projelerimi hep sahipleniyorum.” Nuran Ünsal “Hep ustalarla beraber eğitim yaptık. Onların ofislerindeydik. Bir kere zehri oradan kaptık. Yarışma zehrini. Ve de alışkanlık yapar ha, haberiniz olsun!” Ercan Çoban “Tasarımı yaşamının merkezine yerleştirmiş kişiler için inşaa edilenin dışında kişisel düşünceler ile ilgili mesleki bir değerlendirme almak besleyici, geliştirici ve yaratıcı süreç için vazgeçilmez olmalıdır.” Adnan Aksu “Kendini denemek için yarışmaya girilmez. Ayrıca yarışma mazeret kaldırmaz.” Nesrin-Affan Yatman “Yarışma konusunu okursunuz, ilk imgeler oluşur, başka imgeler peşinden gelir: İlk olanı sorgular, çıkmazlara düşersiniz, tasarım git-gel’lerinin varlığına tanık olursunuz, uykuların gündemi değişir, derinleştikçe yarışma dışı konuların teslim tarihinden sonraya ertelendiğini fark edersiniz, yoğun tasarım atmosferindesinizdir, aynı zamanda heyecanlı ve zevkli çalışma sohbetleri yaşarsınız, sona doğru hep zaman size az gelmeye başlar ve sonunda teslim edersiniz.” Hayri Anamurluoğlu “Görsel, yazılı, işitsel ortamlardan beslenirim ki bunlardan keyif alırım. Mutlak felsefi yaklaşımları, mimari ve diğerlerini anlamaya çalışırım. Bu aynı zamanda bir resim, yontu, makale olabilir.” Bozkurt Gürsoytrak “Yarışmalardan şunu öğrendim, kendi projeniz aynı konuyu işlemiş birçok projenin arasında farklı değerler kazanır veya kaybeder.” Gönül Tavman “Birinci olduklarım sayesinde ilk düşünceden uygulamaya kadar sürecin içinde olma fırsatı elde etmiş bulunmaktayım. Böylece yaşamın dayattığı gerçeklerle hayal dünyası arasındaki farkı bire bir yaşayarak öğrenmiş oluyorsunuz ve her hayal ettiğiniz şeyin de kolay kolay yapılamayacağını anlıyorsunuz.” Haldun Erdoğan “Düşüncenin bu derece öne çıktığı ve en üst düzeyde performans sergilediğiniz bir ortamda bazen onlarca bazen yüzlerce farklı düşünce ve yaklaşımın yansıdığı ortam içinde kendinizi buluyorsunuz.” Mehmet Soylu “Parasal karşılığı olsun ya da olmasın, her yarışmanın deneyim olarak yarışmacıya kazandırdıkları ölçülemez.” Neşe-Aytek İtez “Yarışma, disiplin, planlama, organizasyon, zamanlama, paylaşım, ekip çalışması, risk alma ve karar verme vb. yeteneklerinizi çok geliştirir, zamana karşı yapıldığından zaman, kriz ve stres yönetimi hakkında tecrübe kazanırsınız. Tartışma kültürünüz artar, her zaman en iyi düşünen ve yapanın siz olmadığını ve olamayacağını öğretir.” Sualp Güreşçioğlu “İnsanın doğasında var; içgüdüsel bir şeydir yarış ve yarışmak. Evet, o yarış olmasaydı; iki ayak üstüne dikilen ilk insansıdan bugünümüze gelemezdik.” Şükrü Ünal “Birinci olmak yarışmanın ruhunda olandır, tutkudur yarışma, başka amaç aranmalı ise, ki ikincildirler bu yolda, daha iyi olmak için genişlemek gelişmek için araçtır yarışma.” Ümit Yücel “Tüm metinler gözden geçirildiğinde, yarışma projelerinin ve yarışma dışı meslek uygulamalarının aynı heyecan ve disiplin içinde ele alınmasının kökeni sorgulandığında, olgular, Gazi Mimarlık’ın geçmiş dönemlerindeki eğitim anlayışının ve seçkin meslek insanlarının kurumda eğitici olarak yer almalarının önemli rol oynadığını ve özgün bir kültür ortamı oluşturabildiğini düşündürmektedir. Kişilerin kendi araştırmacı ve heyecanlı kişiliklerinin, bu altyapıyı zirveye taşımaya yardımcı olduğu da açıkça gözlemlenebilmektedir.” Pınar Dinç

 

Ek bilgi

Yazar

Pınar Dinç (Editör)

ISBN

978-605-4160-26-6

Ebat

22,5X27,5 cm

Sayfa Sayısı

336

Baskı Sayısı

1

Baskı Yılı

2009